VOCABULARY PACK
About Lesson

1.The new policy was implemented —-, leading to a significant reduction in energy consumption.
(Yeni politika —- uygulanarak enerji tüketiminde önemli bir azalmaya yol açtı.)

A.frequently (sıkça)
B. swiftly (hızla)
C. reluctantly (isteksizce)
D. dramatically (dramatik bir şekilde)
E. randomly (rastgele)

Cevap: B. swiftly (hızla)
Açıklama: Cümlede, yeni politikanın uygulanmasının enerji tüketiminde önemli bir azalmaya neden olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, hızlı bir şekilde uygulanması en uygun seçenektir.

2. Despite the challenges, she managed to complete the project —-, demonstrating her dedication.
(Zorluklara rağmen projeyi —- tamamladı ve bağlılığını gösterdi.)

A. efficiently (verimli bir şekilde)
B. poorly (kötü bir şekilde)
C. gradually (aşamalı olarak)
D. awkwardly (garip bir şekilde)
E. briefly (kısaca)

Cevap: A. efficiently (verimli bir şekilde)
Açıklama: Burada, projeyi tamamlayarak bağlılığını gösterdiği vurgulanmaktadır. “Efficiently” (verimli bir şekilde) seçeneği, işi en iyi şekilde tamamladığını ifade eder.

3. The team worked —- to meet the tight deadline, putting in extra hours and effort.
(Takım, sıkı son tarihe uymak için fazladan saat ve çaba harcayarak —- çalıştı.)

A. diligently (özenle)
B. indifferently (umursamaz bir şekilde)
C. significantly (önemli derecede)
D. calmly (sakin bir şekilde)
E. lazily (tembelce)

Cevap: A. diligently (özenle)
Açıklama: Takımın yoğun çalıştığı, fazladan saat ve çaba harcadığı belirtiliyor. Bu bağlamda “diligently” (özenle) seçeneği, çabalarını en iyi yansıtır.

4. The scientist explained the theory —- to ensure that everyone could understand it clearly.
(Bilim insanı teoriyi herkesin net bir şekilde anlamasını sağlamak için —- açıkladı.)

A. thoroughly (tam olarak)
B. vaguely (belirsiz bir şekilde)
C. repeatedly (tekrarlı bir şekilde)
D. explicitly (açıkça)
E. briefly (kısaca)

Cevap: A. thoroughly (tam olarak)
Açıklama: Teorinin detaylı bir şekilde açıklandığı belirtiliyor. “Thoroughly” (tam olarak) seçeneği, bu durumu en iyi şekilde ifade eder.

5.The presentation was —- successful, earning praise from both colleagues and clients.
(Sunum —- başarılı oldu ve hem meslektaşlarından hem de müşterilerden övgü aldı.)

A. remarkably (şaşırtıcı derecede)
B. moderately (orta derecede)
C. rarely (nadiren)
D. profoundly (derin bir şekilde)
E. constantly (sürekli olarak)

Cevap: A. remarkably (şaşırtıcı derecede)
Açıklama: Sunumun beklenenden çok daha başarılı olduğu vurgulanıyor. “Remarkably” (şaşırtıcı derecede) seçeneği, bu başarıyı en iyi şekilde tanımlar.

6. The weather changed —-, catching everyone off guard with sudden heavy rain.
(Hava —- değişti ve aniden bastıran sağanak yağış herkesi hazırlıksız yakaladı.)

A. abruptly (aniden)
B. consistently (tutarlı bir şekilde)
C. inevitably (kaçınılmaz olarak)
D. predictably (tahmin edilebilir bir şekilde)
E. openly (açıkça)

Cevap: A. abruptly (aniden)
Açıklama: Havanın ani değişimi ve sağanak yağış herkesi hazırlıksız yakalamış. Bu yüzden “abruptly” (aniden) seçeneği en uygun olanıdır.

7. She responded to the feedback —-, taking time to reflect on the suggestions given.
(Ona verilen geri bildirimlere —- yanıt verdi ve öneriler üzerinde düşünmek için zaman ayırdı.)

A. thoughtfully (düşünceli bir şekilde)
B. aggressively (saldırgan bir şekilde)
C. thoroughly (tam olarak)
D. nervously (sinirli bir şekilde)
E. impatiently (sabırsızca)

Cevap: A. thoughtfully (düşünceli bir şekilde)
Açıklama: Geri bildirime dikkatlice ve düşünerek cevap verdiği anlaşılıyor. Bu nedenle, “thoughtfully” (düşünceli bir şekilde) en uygun seçenektir.

8. The company has been expanding its operations —-, entering new markets and launching new products.
(Şirket —- büyüyor, yeni pazarlara giriyor ve yeni ürünler piyasaya sürüyor.)

A. rapidly (hızla)
B. cautiously (temkinli bir şekilde)
C. randomly (rastgele)
D. considerably (önemli ölçüde)
E. successfully (başarıyla)

Cevap: A. rapidly (hızla)
Açıklama: Şirketin hızlı bir şekilde genişlediği belirtiliyor. Bu yüzden “rapidly” (hızla) ifadesi uygun bir seçenektir.

9. The author writes —-, creating intricate plots that captivate readers.
(Yazar —- yazarak okurları büyüleyen karmaşık kurgular oluşturur.)

A. skillfully (becerikli bir şekilde)
B. clumsily (beceriksizce)
C. dramatically (dramatik bir şekilde)
D. hastily (aceleyle)
E. briefly (kısaca)

Cevap: A. skillfully (becerikli bir şekilde)
Açıklama: Yazarın ustaca yazdığı ve karmaşık kurgular oluşturduğu belirtiliyor. Bu yüzden “skillfully” (becerikli bir şekilde) en uygun seçenektir.

10. The new software was designed —- to improve user experience and enhance productivity.
(Yeni yazılım, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve verimliliği artırmak için —- tasarlandı.)

A. specifically (özellikle)
B. consistently (tutarlı bir şekilde)
C. occasionally (ara sıra)
D. reluctantly (isteksizce)
E. randomly (rastgele)

Cevap: A. specifically (özellikle)
Açıklama: Yazılımın belirli bir amaç doğrultusunda tasarlandığı belirtiliyor. Bu nedenle “specifically” (özellikle) doğru cevaptır.

11. The children were playing —- in the park, enjoying their day off from school.
(Çocuklar parkta —- oynuyor, okuldan izinli oldukları günü değerlendiriyorlardı.)

A. energetically (enerjik bir şekilde)
B. quietly (sessizce)
C. eagerly (hevesle)
D. angrily (kızgın bir şekilde)
E. profoundly (derin bir şekilde)

Cevap: A. energetically (enerjik bir şekilde)
Açıklama: Çocukların enerjik bir şekilde oynadığı belirtiliyor, bu yüzden “energetically” (enerjik bir şekilde) en uygun seçenektir.

12. The manager addressed the issue —-, providing clear and detailed instructions to resolve it.
(Yönetici sorunu —- ele aldı ve çözüm için net ve ayrıntılı talimatlar verdi.)

A. promptly (hemen)
B. extensively (geniş çapta)
C. gradually (aşamalı olarak)
D. loudly (yüksek sesle)
E. precisely (kesin olarak)

Cevap: A. promptly (hemen)
Açıklama: Yöneticinin sorunu hızlı bir şekilde ele aldığı vurgulanmaktadır. Bu yüzden “promptly” (hemen) doğru cevaptır.

13. She accepted the invitation —-, thrilled at the opportunity to meet her favorite author.
(Daveti —- kabul etti, en sevdiği yazarla tanışma fırsatına heyecanlandı.)

A. eagerly (hevesle)
B. reluctantly (isteksizce)
C. consistently (tutarlı bir şekilde)
D. nervously (sinirli bir şekilde)
E. stubbornly (inatla)

Cevap: A. eagerly (hevesle)
Açıklama: Davetin heyecanla kabul edildiği belirtiliyor, bu yüzden “eagerly” (hevesle) seçeneği en uygun olandır.

14. The scientist explained the complex experiment —-, ensuring that all the students understood it.
(Bilim insanı karmaşık deneyi —- açıkladı ve tüm öğrencilerin anlamasını sağladı.)

A. clearly (açıkça)
B. repeatedly (tekrarlı bir şekilde)
C. thoroughly (tam olarak)
D. confidently (öz güvenle)
E. briefly (kısaca)

Cevap: A. clearly (açıkça)
Açıklama: Deneyin net bir şekilde açıklandığı ifade ediliyor, bu yüzden “clearly” (açıkça) doğru cevaptır.

15. The new policy will be implemented —- to address the recent concerns raised by employees.
(Yeni politika, çalışanların son dönemde dile getirdiği endişeleri ele almak için —- uygulanacaktır.)

A. immediately (hemen)
B. steadily (istikrarlı bir şekilde)
C. frequently (sıkça)
D. casually (rahat bir şekilde)
E. randomly (rastgele)

Cevap: A. immediately (hemen)
Açıklama: Politikanın hızlı bir şekilde uygulanacağı belirtiliyor, bu yüzden “immediately” (hemen) en uygun cevaptır.

16. She handled the difficult situation —-, demonstrating her ability to stay calm under pressure.
(Zor durumu —- ele aldı ve baskı altında sakin kalma becerisini gösterdi.)

A. calmly (sakin bir şekilde)
B. aggressively (saldırgan bir şekilde)
C. confidently (öz güvenle)
D. hesitantly (çekingen bir şekilde)
E. loudly (yüksek sesle)

Cevap: A. calmly (sakin bir şekilde)
Açıklama: Sakin kalma becerisi vurgulanıyor, bu yüzden “calmly” (sakin bir şekilde) en uygun seçenektir.

17. The artist worked —- to complete the masterpiece before the gallery opening.
(Sanatçı, galeri açılışından önce başyapıtı tamamlamak için —- çalıştı.)

A. tirelessly (yorulmadan)
B. hastily (aceleyle)
C. nervously (sinirli bir şekilde)
D. occasionally (ara sıra)
E. consistently (tutarlı bir şekilde)

Cevap: A. tirelessly (yorulmadan)
Açıklama: Sanatçının yorulmadan çalıştığı belirtiliyor, bu yüzden “tirelessly” (yorulmadan) doğru cevaptır.

18. He performed the surgery —-, ensuring that all procedures were followed precisely.
(Ameliyatı —- gerçekleştirdi ve tüm prosedürlerin kesin bir şekilde uygulandığından emin oldu.)

A. meticulously (titizlikle)
B. consistently (tutarlı bir şekilde)
C. confidently (öz güvenle)
D. explicitly (açıkça)
E. carelessly (umursamaz bir şekilde)

Cevap: A. meticulously (titizlikle)
Açıklama: Ameliyatın titizlikle yapıldığı belirtiliyor, bu yüzden “meticulously” (titizlikle) en uygun cevaptır.

19. The CEO addressed the employees —-, outlining the company’s vision for the next year.
(CEO, çalışanlara şirketin gelecek yılki vizyonunu özetleyerek —- hitap etti.)

A. confidently (öz güvenle)
B. timidly (çekingen bir şekilde)
C. sarcastically (alaycı bir şekilde)
D. carelessly (umursamaz bir şekilde)
E. nervously (sinirli bir şekilde)

Doğru Cevap: A. confidently (öz güvenle)
Açıklama: Şirketin gelecekteki vizyonunu açıklarken, CEO’nun güvenle konuşması beklenir. Bu yüzden “confidently” (öz güvenle) seçeneği en uygun cevaptır.

20. The project was completed —-, thanks to the team’s dedication and hard work.
(Proje, ekibin bağlılığı ve sıkı çalışması sayesinde —- tamamlandı.)

A. smoothly (sorunsuz bir şekilde)
B. abruptly (aniden)
C. carelessly (umursamaz bir şekilde)
D. painfully (acı verici bir şekilde)
E. reluctantly (isteksizce)

Doğru Cevap: A. smoothly (sorunsuz bir şekilde)
Açıklama: Ekibin bağlılığı ve sıkı çalışması, projenin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını sağladığı için “smoothly” (sorunsuz bir şekilde) en uygun cevaptır.